USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

"SİZ BENİM NELER ÇEKTİĞİMİ NEREDEN BİLECEKSİNİZ ?"

19-04-2021
Sanatın herhangi bir dalının çıkış noktası incelendiği zaman karşınıza varolanı gösterme , tariz yaparak nakletme , minik müdahalelerle olması istenilen şekilde diğer bireylere yansıtma , nakledilmek istenen mesajın farklı bir tarzda , değişik obje ya da malzemeleri kullanarak haleti ruhiyenin dışa aksettirilmesi olarak gözlemleyebiliriz.
Sanat icra etmek işin mutfağında bulunmayan bireyler için çok basit gibi görünüyor.Oysa işin içine dahil olunduğu zaman karmaşası ve detaylı kısımlarının tasarlanması hiç de düşünüldüğü gibi olmadığı hemen sezinlenebilir.
Yaklaşık üç yılı aşkın sürede dört yüzü aşkın öğrencimin bir çoğunda bu durumu net bir şekilde gözlemledim.Bir heves olarak başlanan Fotoğraf Sanatı yolculuğunun daha ilk teorik eğitim atölyesinde "Hocam biz ne zaman çekim yapacağız , sahada pratik çekimlere başlamak için teorik bilginin varlığı şart mı?" gibi onlarca soruya muhatap olmak , aslında yolculuğun ilk basamağında depar atmak gibi düşünülebilir. Hazırlığını yapmamış bir koşucunun , etabın ortasına doğru ve hatta ilk metrelerden sonra nefes nefese kalması , tıkanması durumuna benzetebiliriz.
İlk eğitim gününde tüm öğrenci arkadaşlarıma naklettiğim ilk mesaj her daim şu olmuştur: "Ben de sizinle birlikte ,sizlerden de bilgi alarak bir çok şeyi öğreniyorum.Ve bu süreç hep devam edecektir."
Eğitim , bitmeyen bir süreçtir . Her yaşta , her durumda mutlaka bir şeyler öğrenebilirsiniz.Olumlu ve olumsuz edinimlerden çıkarılacak ders bireyi her daim güçlü kılar.
Kıymetli okuyucular 
"En iyi makina en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan en iyi romanı yazardı." diyor üstad Ara Güler. Bakış açısı , yeni bir üretim , klasik pozlama dışında üretilen görüntüler kaliteli eserlerin üretimine vesile olmaktadır.
Bir çok kez digital medya kanalları üzerinden neden sürekli paylaşım yapmadığım, bu görüntülerin bir slayt haline getirip yayınlanmadığım ile ilgili geri dönüm almaktayım.Bu sorunun cevabı aslında bir önceki köşe yazım " En İyi Fotoğrafı Ben Çekerim!" de var! Defaatle belirtmek gerekirse , üretim çok zor! Klasik bakış açısı olup otu ,taşı , mimari ,portre ve yaşamı amiyane tabirle hep çekmek , üretim değil aksine tüketimdir.Bu sebeple üretilen eserin dinlendirilmesi, revize edilmesi , kötülüklerden arındırılması, sadeliğinin ve mesajının iyi algılanıp zamanı gelince sanatseverlerle buluşturulması gerekmekte inancındayım .
Eğitimlerde , hayatın içinde üretilen eserin hemen digital medya kanalları üzerinden yayınlanıp üç beş beğeni için harcanması - heder edilmesi öncelikle o eseri üreten kişinin kendi emeğine saygı göstermemesi olarak gözlemlemekteyim.
Dost meclisinde bir arkadaş : "Latif hocam sen kadın , çocuk , yaşlı ,mimari çekiyorsun hep !" diye serzenişte bulundu . Ona dönüp "SİZ BENİM NELER ÇEKTİĞİMİ NEREDEN BİLECEKSİNİZ?" diye yanıtladım.
Güftesi rahmetli Yusuf Hayaloğlu'na ait olan "Nereden bileceksiniz?" adlı eserin bestesi hepimizin bildiği üzere rahmetli Ahmet Kaya'ya ait.Ve özel bir hikayeyi barındırıyor.
Tariz yaparak verdiğim yanıttan pek hoşnut olmayan arkadaşımı bir kahve ısmarlamak suretiyle kırk yıllık hatır bağlayarak yolcu ettim .
Digital medya kanalları kişinin tabiri caizse kendini tanıttığı-pazarladığı bir mecra ! Bu noktalara üstün körü bakıp o kişi ya da kişiler hakkında genel bir kanı belirtmek çok da doğru olmasa gerek!
Mekanları dahil ederek zaman ve insanı dahil ettiğim tüm kadrajlarda bir hikaye vardır. Her karede benim için olumlu ya da olumsuz ancak her iki durumda da tecrübe ve ders aldığım bir anı ve yaşanmışlık mevcuttur.
An ya da kurgu eserlerimde bu hissiyatı , bu öykülere kulak verirseniz , kendinizi benim neler çektiğimi hissederken bulabilirsiniz!
O kadının : "Ölmek istemiyorum!" , 
o çocuğun: "Ben okumak istiyorum , evlenmek değil ! , 
o mimarinin "Ayakta kalmak istiyorum!" çığlığıyla bulabilirsiniz!
Gönül gözünüzün her daim açık olması ve hayırlı ramazanlar dileğiyle.
Surculisan ettiysem affola.
Sanatla ve sağlıkla kalın ...