Kamuda müdürlük görevi yapan, derecesi ve ek göstergesi yüksek, üniversite mezunu bir memur
Devlet’e, millete 35 yıl hizmet etmiş.
Karşılığı aylık 14 bin lira emekli maaşı!
Yeni göreve başlamış lise mezunu bir memur 22 bin lira maaş alacak.
Bunu hangi vicdan kabul edebilir.
15.9 milyon emekliye eziyet etmek, açlığa mahkum etmek değil de nedir bu?
İktidarın ortağı Sayın Bahçeli bunu yüksek sesle dillendirdiyse, ortada bariz bir haksızlık, bir adaletsizlik var demektir.
Enflasyona ezdirmeyiz edebiyatı tükendi artık!
Emekli için enflasyon, yoğurttur, karpuzdur, peynirdir, ettir, süttür, ekmektir..
Karpuzun tanesi 100 lira, Patatesin kilosu 20, soğanın kilosu 20 tl.
Ete, süte dokunanın elleri yanıyor!
Enflasyon 39 muş(!)
Eskinin deyimi ile külahıma anlatın. Gerçi başta külah da kalmadı..
Adaletin olmadığı, demokrasinin işlemediği ülkelerde, devletin kazancı zenginler arasında paylaşılır, borcu da vatandaşlardan, halktan toplanırmış!
Bugünkü ülkemizde böyle bir yaşam ve paylaşım anlayışı hakim..
Sivil toplum kuruluşları, sendikalar, dernekler ard arda açıklamalar yapmaya başladı.
Taban uyandı mı dersiniz?
Taban uyanırsa tavandakilerin rahatı kaçar.
Bunu ben söylemiyorum, bilginler, araştırmacılar, ekonomistler söylüyor.
1970 yılında Ozan Aşık İhsani’nin okuduğu bir türküde; “Taban uyanıyor taban, bunu durduramaz baban” sözleri aklıma geldi…
Orta tabaka diye bir şey kalmadı!
Zenginler var ve fakirler var,
Alt tabaka ve üst tabaka.
Birileri dolarla oynuyor, keyif çatıyor!
Birileri de bir kilo patates, bir kilo soğanın hesabın yapıyor.
Zenginin parası, züğürdün çenesini yormaya başladı.
Emekli bir vekil 4 yıl hizmet ile, onu meclise gönderen ve 35 yıl çalışan bir asılın 10 katı emekli maaşı alıyor.
Hak-Hukuk- Adalet, bir siyasi argüman olmamalı.
Tüm siyasilerin ortak söylemi ve hareket noktası olmalı..
Emekliler gelecek seçimlere kadar da yaşayabilir, ölmeyebilir ve oy kullanabilirler beyler!
Siz yine de haktan yana olun ve ölüm eşiğine gelmiş emeklilere eziyet etmeyin..
Emekliler uyandı mı?
Onu da siz düşünün…
