Erken seçim kararının demokratik olup olmadığı,seçim hükümetinin teamüllere uygun olup olmadığı tartışıladursun, milletvekili aday adayları birkaç ay içerisinde adını unutmak üzere oldukları illere akın edip günah çıkarmaya başladılar.
AKP´de aday başvuruları başladı. 3 Eylül´de sona erecek!
Dostlar alışverişte havasında olanlar istifalarını verecek, kenti tanımayan,sorunlarını bilmeyen,vatandaşa selam vermeyi çok gören aday adayları çarşı-pazar gezecek. Ortak söylem ?Memlekete Hizmet?
Eyvallah! Vatandaş da inandı zaten.
Mardin şehir olarak, son seçimlerde temsilde sahipsiz kaldı gibi geldi bana. HPD´nin oy potansiyeline,şehirdeki seçmen çoğunluğuna kimsenin diyeceği bir şey yok. HDP´nin siyasi doktrini belli. Hizmet, yatırım, çalışma alanı yaratma kısacası hiçbir taahhütleri olmadı,sanırım önümüzdeki seçim sürecinde de olmayacak.Demokrasi, halkların kardeşliği, evrensel hukuk, seçim barajının yıkılması ve Türkiye partisi olma yolundaki söylemler ile seçmenin karşısına çıktılar, yeni seçimde de iktidar partisi olma hedefleri ile kendilerini anlatmaya çalışacaklar gibi geliyor bana.
AK Parti Genel Merkezinden bölgeye heyet gelecek, oy kaybının nedenlerini araştıracak.
Buna benzer heyet geçen seçim öncesinde de gelmişti. Memur Sendikaları, AK Partiden aday adayı olan bazı kurum görevlileri ile görüşüp gittiler.
Yani tarafsız, objektif hiç bir sivil toplum kuruluş temsilcisi ile görüşme gereği duymadılar.
Kendi yandaşlarının güzel,övgü dolu sözleri ile genel merkezlerine gittiler. Sonuç hüsran!
Ak Parti, heyeti yine dostları ile görüşmeye gelecekse, zahmet etmesin, telefonla onları genel merkeze çağırıp düşüncelerini alsın.
Mardin´in siyasi arenada,iktidar kanadında hamisi, meclis çatısı altında kollayanı, yatırımlarını takip edeni yok gibi.
7 Haziran seçimlerinde meclise gönderilen Sayın Orhan Miroğlu´nun, hiç bir Mardinliye ve Mardin´e vefa borcu ve minnet duygusu yok. Çünkü tepeden liste başı yapıldı, durum böyle olunca da kimseye eyvallah deme mecburiyeti olmamasından daha doğal ne olabilir?
AK Parti Bölgede seçimi kaybetmek için elinden ne geliyorsa yapıyor söylentileri, parti teşkilatı ve tabanında uzun bir süreden beri dillendiriliyor.
Bölgeye gelecek heyette, bir dönem Ak Parti Mardin Kadın Kolları Başkanı Zeynep Alkış hanımın bulunduğu ileri sürülüyor.
Zeynep hanımın heyette yer alması bile gelecek heyetin tabana hitap etmeyeceği ve işin detayına inmeden, dostlarla buluşup merkeze dönecekleri ve halkın istemediği bir liste ile seçime gidecekleri görüntüsünü veriyor.
HDP listesinde bir değişiklik olmayacağını düşünüyorum. Her kesime hitap eden listede daha güçlü ve topluma hitap eden isimlerle güçlendirilmesi mühtemel ise de, şimdilik edindiğimiz bilgiler bunu doğrulamıyor.
1 Eylül Dünya Barış Günü´nü yazmak istiyordum.
Toparlayamadım
Bölge kan revan içerisinde.
Bölge insanı tedirgin.
Bölge halkı sessiz bekleyişe girdi.
Şehit haberleri,
Çocuk ölümleri,
Ceset haberleri aldı başını gidiyor.
Bombalar,roketler patlıyor yanı başımızda.
Komşu ülkelerde can pazarı yaşanıyor.
Ortadoğu´yu kan kokusu sardı.
Her gün bir ocağa ateş düşüyor,
Anaların yüreği dağlanıyor,babalar, ağabeyler isyanlarda.
Her gece ambulansların,polis araçlarının siren sesleri,
Silahlar susmuyor,susturulmuyor.
Ellerin tetikten çekilmesini istemeyen ağalar,beyler var.
Kan üzerine düzenlerini kuran devletler,
Çatışma üzerine siyaset yapanlar varken
Barış üzerine ne yazılabilir ki?
Dünya Barış Günü bu ortamda bu şartlarda nasıl kutlanabilir ki?
Erken seçimi yaz gitsin işte..
