Bitlis’in Tatvan İlçesinde Gazetecilik yapan Sinan Aygül, Sokak ortasında, herkesin gözü önünde dövüldü.
Hem acımasızca dövüldü..
Yumruk..
Tekme.
Tokat.
Yetmedi, sopa ile devam edildi.
Döven kim?
Tatvan Belediye Başkanı Geylani’nin kahraman koruması güvenlik görevlisi.
Kimse ayıramadı kavgayı!
Ayırmak isteyenlere, araya girmek isteyenlere, Geylani’nin Polis koruması, silahını göstererek, itiyor, uzaklaştırdı..
Gerek kalsaydı belki oda dövecekti.
Ama gerek kalmadı.
Koruma arkadaşı güçlüydü, gazeteci sıska!
Gazeteci elini kaldıramadı, elleriyle yüzünü, gözünü korumaya çalıştı başaramadı..
İşyeri kamaralarına yansıyan görüntülerde, her şey ortada.
Sataşma yok, tartışma yok..
Yolda yürüyen gazeteciye direkt saldırı var!
Saldırıyı yapan güvenlikçi saldırganı, polisin koruma görüntüleri var.
Ülkemiz ve insanımız bunu hak etmiyor.
Dayak olayı sosyal medya ve medya kuruluşlarında çığ gibi büyüdü..
Bitlis Valiliği basın açıklaması ile olaya el koyulduğunu duyurdu...
Görevi vatandaşı korumak olan polisin, döven adamı koruması bir yana.
Görevleri Belediye Başkanını korumak olan, polis ve özel güvenlikçinin vatandaşı meydanda dövmelerini bir yana bırakalım.
Dövdürenin kim olduğuna bakalım.
Gazeteciyi kim ve neden dövdürdü.
Belediye Başkanı önce olaydan üzüntü duyduğunu duyuruyor, ardından basın açıklaması yaparak, gazeteciyi dövenlerin cezalandırılmasını istiyor. Başkanın Sosyal medya hesabından arda arda yaptığı açıklamalar düşündürücü.
Önce korumalar hakkında soruşturma açtırdığını,
Sonra adli birimlere en ağır şekilde ceza vermeleri gerektiğini öneriyor.
Bu söylemler kamuoyunda tutmayınca, bildik savunmalara girmeye çalışıyor..
Tepki görünce, ”Beni tehdit ediyorlar, PKK ağzı ile tehditlere boyun eğmem”
Gazeteci PKK’lı mıdır?
Sanmıyorum!
Tehdidi kim yapıyor? Gazeteci mi (!)
Köy Enstitülerinin kapatılmasında da aşiret lideri bir milletvekili sebep olmuştu.
Feodal yapı ve düşüncelerden bu memleket çok çekti.
Adaletin siyasetin güdümünden çıkarılması gerekiyor..
Kim suç işliyor ve işletiyorsa adaletin önünde hesap vermeli.
Gazeteci neden dövüldü.
Tartışma deniyor!
Kim, kiminle neden tartıştı.
Gazetecinin belediye başkanın korumaları ile neden tartışsın?
Tartışsa da, belinde devletin silahını taşıyanların bir korumalık yaparak, diğerinin gazeteciyi dövmesi hangi akla ve mantığa sığar?
Bu işte bir iş var.
Ak Parti üst yönetimi bu konuya el atmalı.
Ve gazetecinin neden dövdürüldüğünü soruşturmalı.
Ben gazeteci olarak, meslektaşıma meydan dayağı çekenleri kınıyorum.
Bu olaya seyirci kalanları da kınayacağım!
Türkiye bir demokrasi ülkesidir.
Adalet her şeyin üstündedir.
Herkes kendi kanununu uygularsa memleket kan gölüne döner!
Beklentimiz dayakçıların en ağır cezaya çarptırılarak görevlerine son verilmesi,
Dayak attıranların da koltuklarından uzaklaştırılmasıdır..
Adalete hepimizin ihtiyacı var!
Gazeteciyi kim dövdürdü?
