USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İdam Gelmeli mi?

13-07-2018

       Son zamanlarda artan cinsel, taciz, cinsel istismar ve cinayet olaylarından sonra yürekler isyanlarda. Öyle sanıyorum ki bir kuşu, bir çiçeği, bir böceği  incitmeyecek insanlar dahi bu canileri ellerine geçirse acımadan katledecek kıvama gelmiş durumda. İdam gelsin veryansınları dolaşıyor dillerde. Ve ne yazık ki düne kadar bende idamın gelmesini isteyenlerdendim.

         Caydırıcı cezalar uygulanırsa belki kirli eller kalkar masum bedenlerin, çocuk yüreklerin üzerinden diye düşünüyordum. Bunu düşünürken bile içim acıyordu aslında. ?Bir cani için bile olsa idam kadar ağır bir şey istemek.? Kolay gelmiyordu hâliyle. Günlerce, gecelerde düşündüm. Bu insanlık nasıl bu hale geldi, nasıl kurtuluruz, caydırıcı cezalar muhakkak gelmeliydi kanaatimce. Ama içim rahat etmedi. Gençlerle aram iyidir. Tanıdığım ona yakın gençten istedikleri bir konuyla ilgili birer kompozisyon yazmalarını istedim. Bu hem yeni neslin psikolojisini tahlil etmem açısından, hem de duruma bir çözüm bulmak istediğimden mühimdi benim için. Ve öğrendiğim sonuç; çoğunluğun eğitimsiz, ilgisiz ve çokça baskı altında yetiştirilen bir neslin türüyor olmasıydı.

       Bunca cehalet, bunca baskı ve bunca basmakalıp beyinlerin yetiştiği kişiliklerden, karakterlerden ne kadar sağlıklı bir yaşam elde edilirdi.

       Gençlerden biri şunları yazmıştı; ?Benim takıldığım konu inanç ve ibadetler. 1500 yıldır insanlara Kur´an-ı Kerim adında kutsal bir kitap gönderildi. Okuyup anlamaları için, insanca yaşamaları için, araştırmaları için ve buna rağmen hala cehenneme giden var ! İnsanlığı düzeltmek için peygamberler, evliyalar, sultanlar, alimler gönderildi fakat insanlar hala doğru yola girmedi, bu işte bir sıkıntı var!?

         Bu satırları okurken çok utandım. İdam istediğim için. Bir şeyleri düzeltmeye çalışmak çabalamak yerine, insanları(En azından elimizin ulaşabildiği kadarını) eğitmeyi, insanlığı aşılamayı düşünmek yerine kısa yoldan katledilmelerini istediğim için. Baskı her zaman ters tepmiştir, baskı altında olan ağır cezalar uygulanan toplumlarda suç azalacağına gün be gün artmıştır. Toplumumuzun idama, hadıma ya da daha ağır yaptırımlara ihtiyacı yok bence.

         Toplumumuzun eğitime, araştırmaya, şefkate, geniş ferasete ihtiyacı var. Hazırcılıktan kurtulmaya ihtiyacı var. Üretken olmaya ihtiyacı var. Sosyal, dini ve ruhsal meşguliyetlere ihtiyacı var.

          Bir insan, bir anne, bir yazar olarak devletin idam yerine ülkenin her şehrinde, her semtinde, hatta her sokağında aile eğitimleri vermesi gerektiğini düşünüyorum. Belediyeler, eğitim kurumları  ve valilikler  aracılığıyla toplumun bilinçlendirilip sosyalleştirilerek üretkenliğe, iyiliğe, ruha iyi gelecek meşguliyetlere yönlendirilmesinin çok iyi sonuçlar doğuracağını düşünüyorum?.

         Eğitimli, ruhu insanlaşmış, toplumu sağlam, tecavüzüz, ölümsüz ve huzurlu bir ülke olmamız dileğiyle?.