Her alanda, her mevkide, her makamda, hatta insan ömrünün her aşamasında “onurlu yaşam” çizgileri vardır.
Hayatta karşılaştığımız olumsuzluklara, baskıya, haksızlıklara karşı dik duruştur onurlu yaşam.
İşgal ettiğimiz makam ve mevkide insanlara karşı iyi niyettir onurlu yaşam..
İnsana teslim edilen yetki emanetini, insanların yararına kullanmaktır onurlu yaşam.
Kişiliğini, günübirlik ihtiras ve ucuzluklara karşı korumaktır onurlu yaşam.
Geriye dönüp bakıldığında keşkelerin olmadığı ya da az olduğu yaşamdır, onur..
Yalan söylememek, yakınlarına, dostlarına karşı dürüst olmaktır onurlu yaşam!
Bazen de bedenine, kişiliğine ihanet etmemektir onurlu yaşam…
Eleştirilerin dozunu kaçırmamak, bir şey yaparken, birine yüklenirken empati yapmaktır onurlu yaşam..
Bazen de nereden gelip, nereye gideceğini ve haddini bilmektir onurlu yaşam…
Doğadaki her canlının, her oluşumun yaşam ve varoluş hakkına saygı duymaktır onurlu yaşam.
Bir tık ileriye gitmek adına, kişiliğinden, edebinden, haysiyetinden ödün vermemektir onurlu yaşam…
Çevresel, teknolojik, ekonomik ve duygusal etkenler son dönemlerde onurlu yaşam çizgilerine zarar veren görüntüsünü gözleyenlerimiz var mıdır sorusu, çok mu abartılı olur?
Ömür kısa!
Tüm kaygılar, tüm duygular ve şartlarda “onurlu yaşam” çizgileri korunmalı.
Yoksa belli bir süre sonra, yerlerde sürünen, değersizleşen bir kişilikle karşı karşıya kalınır..
Ve bir kullanımlık eşya gibi, savrulur değersizleşir insan..
Onurlu yaşamın verdiği haz başkadır!
Ne deriniz?..
