Bölgede sessizlik hakim. Kopacak fırtınanın gelişini bekler gibi.
Bu sessiz bekleyişi görmeyenler, hamasi nutuklar atmaya devam ediyor.
Televizyon kanallarında, acı yaşamayan yorumcuların uçuk önerileri.
Herkes ahkam kesiyor!
Bir siyasi parti 400 milletvekili çıkarsaydı bu olaylar olur muydu? Olmaz mıydı? Tartışmaları.
Ve Hakkari´de kaç ananın yüreği yandı açıklamasını yapan yok.
İki Zırhlı araç döşenen mayın ile havaya uçuruluyor, (fısıltı gazetelerine göre) onları kurtarmaya giden ana kuzuları pusuya düşürülüyor.Ve açıklama bekleyenler, askerlik yapan çocuklarını merak eden aileler..Bizi arayan batıda görev yapan meslektaşlarımızın meraklı soruları ve bizim omuz kaldırıp, dudak büküp kem-kümlerimiz.
Hayatını kaç kişi kaybetti,kaç kişi kaçırıldı,kaç kişi yaralı bilen var, ama açıklayan yok.
Kaç şehit ailesi ?Vatan sağolsun? diyecek, kaç gazi ailesi olacak?
En yetkili ağızlar,hala 400 milletvekili talebinde!
Bir garip ülke..
Bir garip vatandaş.
Bir tuhaf toplum.
Bir gazeteye tekbir getiren grup yürüyor,giriş bölümünü tahrip ediyor.
Ve bir siyasi parti lehine slogan atıp,elini kolunu sallayarak dağılıyor!
Türkiye´de kanun yokmuş gibi:
Toplumda hakkını kendin al, kanunu kendin yarat algısı oluşmuş gibi!
Gazeteler, gazeteciler linç edilsin fetvaları veren yobaz oluşumlar ortalıkta takdir görüyor.
Ve Yeni Türkiye sloganları atılıyor.
Yeni Türkiye bu ise ben yeni Türkiye´yi istemiyorum?
Ben; yoksulken, yolu, üniversitesi olmadığı, yalın ayak,baldırı çıplak, milli mücadele yıllarının sonrasındaki fakir ama huzurlu,yoksul ama güvenli, parasız ama birbirine kenetli, aşsız ama mutlu ve gelecekten beklentileri olan bir Türkiye´yi istiyorum.
Karmaşık, 30 yıldır iç çatışma içerisinde olan, huzuru kaçan, her gün şehit veren, batı bağımlısı Yeni Türkiye´yi istemiyorum.
Ben vatan edindiğim bu topraklarda huzur istiyorum.Çok yeniliklere de ihtiyacım yok. Silah sesleri arasında, çatışma ortamında gelecek yenilikleri de istemiyorum.
Ben barış istiyorum. Silahların sustuğu, siyasetin kirlenmediği, demokratik hak ve özgürlüklerin herkese eşit olduğu, yalanın, dolanın, talanın, riyakarlığın olmadığı bir Türkiye istiyorum.
Cizre´de, Şırnak´ta ve Hakkari´de devam eden olaylar canımızı acıtıyor.
Olaylar daha fazla büyümeden, daha fazla yayılmadan barış dili yeniden kullanılamaz mı?
Kimse şehit olmasın, kimse ölmesin.
Annelerin yüreği yanmasın,baba ocağına ateş düşmesin artık.
Bu sessiz bekleyişin arkasındaki fırtınayı görmenin zamanı gelmedi mi?
Barış istiyoruz! Barış..!
