USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SEYYAH

25-12-2019

 

Bu gece Tahran´ın sokaklarına bir meczup iner,

Dokunur tüm taşlarına kentin...

Tüm hüzünlü şarkıları asar kulağına, gecenin içinde yitip gider...

Bu gece Mısır´a sultan olur Yusuf,

Kuyuya atıldığına şükreder!

Sırtında sabırdan bir dağ,

Göğsünde hasretten bir volkan,

Gözünde durmadan inci akıtan bir nehir

ve dilinde sükuttan bir nağme...

Yusuf bu gece kendi de dâhil tüm köleleri azad eder.

Bu gece gökten yıldız yağar Şam´ın caddelerine,

Karanlığa ışık olur,

Kirleri yıkar, yakar tüm çirkinliği!

Şam şiire bulanır,

Yine de bulamaz âşık mâşukunu...

Aşıkların iniltileri yayılır kentin her bir zerresine,

Her bir zerrede milyon âlem halk edilir,

Oysa âşığın gözünde milyon âlem bir zerredir!

Bu gece açılır kapıları semanın,

Göğsümden göğe nice kuşlar uçar...

Şefkât taşar göğüslerimden

Ve doyurur Afrika´daki tüm aç bebekleri...

Sevda taşar yüreğimin kuyularından...

Nice Yusuflar kurtulur,

Nice Züleyhalar peyda olur evrenin sapkın düşüncelerine inat!

Isfahan´dan iliklere işleyen bir keman sesi yayılır, kor gibi yakar yürekleri.

Parmakları bal akıtan kadınlar d/okunurlar her yere...

Bu gece bir delinin, divânenin katline ferman olur sevda ve dillere bir ölüm sessizliği konar...

Oysa sevda dünyayı değiştirmelidir âdem!

Ten teni bulunca zevk,

Ruh ruhu bulunca sevda peyda edilir.

Yanlış öğrenmişiz atalarımızdan genişlemeyi, sevdayı, hüznü yanlış öğrenmişiz...

Sevda bir zerre içinde evren peyda etmektir, biz; hiçlik peyda etmişiz. Hep´e giden yolda da değil üstelik...

Gözü çıplak bedenlere açıp, gönle kat kat perde çekerek unutmuşuz can gözüyle görmeyi...

Unutmuşuz iki kelamı bir edip muhabbeti göğe yükseltmeyi ve el vurmadan bir gönlün her zerresine sarılabilmeyi...

Söyle sevdam!

Ağlamayacaksak bir masum için,

Bir şiirin satır arasında çarpışmayacaksa ruhlarımız,

Bir nağmede kendimizden geçmeyeceksek bir olup,

Bir kitabın satırlarını birlikte çizmeyeceksek bunun adı sevda mı olur?

 

Bu gece Tahran´ın, Babil´in, Şam´ın sokaklarına seyyah olur ararım zerrelerimi küle çeviren sevdayı, seni katmadan heybeme, sana bulaştırdığım sevdayı ararım...

İnerim Mısır´ın sokaklarına  Züleyhâ misali kokunu ararım...

Her kapının ardından gelecek olan sevdaymış gibi temiz tutarım gönül otağımı, etrafa misk, kalbime karanfil çiçeği kokusu yayarım...

Bende çoğalan bu sevda ağır gelir bana!

Kuşlara, çiçeklere, kedilere, meczuplara pay ederim.

Nisyânın adı olan insanı da unutmam! Kimine aş, kimine şiir, kimine şarkı, kimine merhameti pay eder gibi pay ederim sevdamı, insanlığımı, sevgimi...

Bu gece kendimle birlikte azlederim tüm köleleri,

Bir sultanın yoluna koyulur, adımlarımı konuşturarak giderim...