Ankaragücü- Rizespor karşılaşması..
Başkentte oynanan maç sonrası ortalık karışıyor…
Kulüp başkanı, hakemin üzerine yürüyor, yetmiyor yumrukluyor..
Kameraların önünde yumrukluyor.
Yetmiyor aveneleri de, yerde yatan FİFA kokartlı hakeme tekme tokat girişiyor..
Ve o yumruk, spor kamuoyunu sarsıyor..
Dünya spor otoriteleri o yumruğu atanı kınıyor..
Türkiye’den sesler yükseliyor.
Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı o yumruğu yiyen hakeme sahip çıkıyor!
Sivil toplum kuruluşları, vatandaşlar, sosyal medya hesaplarında o yumruğu kınıyor. Adalet ve Kalkınma Partisinden iki dönem Ankara Milletvekilliği yapan Faruk Koca partiden ihraç istemiyle disipline sevk edildiği kamuoyuna yansıyor.
Yumruklu saldırıları kınamada, şiddete karşı tepki göstermede geç mi kalındı?
Vicdan harekete geçirilmişse zamanı gelmiş demektir…
Kulüp Başkanı ve aveneleri göz altına alındı, başkan tutuklandı.
Spor sahalarına centilmenlik hakim olmalı, hakemlerin sorumluluk ve güvenceleri olmalı.
Dayak yiyeceğim diye sahaya çıkmamalı hakemler..
Buna karşın birilerinden de talimat almamalı!
Sahada oyun adaletini sağlamalı, taraflı davranmamalı..
Bunun için saha müşahitlerinin raporları dikkate alınmalı ve saha müşahidi görevlendirilenlerin de sorumlulukları olmalı.
Her musibet bin nasihatten evladır..
Bir yumruk bizi silkeledi, kendimize getirdi.
Kendimize gelirken, geçmişteki yumrukları da hatırlayarak, yumruk atanlara hak ettikleri cezalar verilmeli.
Toplum düzenini bir yumruk bozabilir mi !
Bozar..
Nasıl mı?
O yumruk, atanın yanında kar kalırsa, cezasını çekmez ise, başkalarına da model olur..
Adalet, kendi kanunlarımızı uygulamaya seyirci kalırsa, toplumsal huzur kaçar, yaşam güvencesi zayıflar..
Türkiye Futbol Federasyonun bütün müsabakaları durdurma kararı acil alınmış bir karar bence..
Daha akli selim, hakemlerin kötü yönetimini ya taraflı davranmalarını sorgulayan, hakemlere baskıyı bertaraf edecek, bağlayıcı müeyyideler hayata geçirilmeli..
O yumruk bizi kendimize getirdi mi?
Ne dersiniz?
