Tarihten ve geçmişten ders almadık gibi.
Ne zaman ters köşeye sıkışsak, atalarımızın sözleri gelir aklımıza!
Bir musibet , bin nasihatten evladır. Demiş atalarımız!
Mardin’in sahip olduğu değerlerin korunmasını ve dünya insanlarına turizm noktasında pazarlanmasını defalarca yazdık.
Alınması gereken önlemleri, neler yapılması gerektiğini yazdık.
Olmadı!
Kimi zaman yönetim anlayışı engel oldu..
Kimiz zaman da, keyfi karar vermek için kurulan koruma kurulu!
Tarihi dokunun kalbine çok katlı betonerm otopark yapılmasında sakınca görmeyen, cadde üzerindeki dükkanların altının oyulmasına onay veren ya da seyirci kalan Koruma Kurulu, her ne hikmetse şehir merkezinde tuvalet yapılmasına izin vermiyor!
Gelen turist, kahvelere, cami avlularına olmadı sokak arasına şey yapsın anlayışı..
Birinci caddenin yayalaştırılması yılardır gündemde!
Dicle Kalkınma Ajansı bir AB projesi desteği ile şehrin girişine bir turnike ile ücretli giriş, hafif raylı ya da özel tekerlekli araç taşımalı şehir içi taşıma trafiğini gündeme getirmişti.
Araçlarını işyerlerinin önünde park eden esnaf başta olmak üzere karşı çıkılmıştı.
Turizmin leylim Ley olmadığını da kestiremedik.
Ya da bağla puşiyi al bahşişinin turizm olmadığını bilemedik.
Turizmin leblebi, sabun, tesbih satışından ibaret olmadığı göremedik.
Çal oynasın, vur patlasın, yol turisti anlayışının hizmet olmadığını geç fark ettik.
Kurşun dökmeyi, fal bakmayı turizm belledik.
Düzensiz, mekanlar, uçuk fiyatlı restoranlar, kişiye göre değişen yiyecek ve içecek yerleri..
Neresinden tutsak elimizde kalan bir kent turizmi..
Bunu bize en iyi gösteren “Bayram” oldu.
Bayram’da Mardin’e gelen yerli ve yabancı turistlerin canına tak dedi curcuna görüntü ve ahlaki sınırları aşan uygulamalar.
Kimi Mardin’i Hindistan’a benzetti araçla karışık cadde üzerindeki insan kalabalığını,
Kimi değişken yiyecek ve içecek fiyatlarını yazdı.
Kimileri de “ Mardin’e gelmeyin” diye feryat etti.
Mardin bunları hak ediyor mu?
Ben ce hak etmiyor.
Turizm aktörleri, esnaf odaları, yöneticiler, işletmeciler kafa kafaya verip bir turizm hizmet rotası belirlemeli, kriterler getirmelidir
Turizm kaliteli hizmet, tanıtım ve kazanç üçgeni üzerinde kurulu.
İyi hizmet veren elbette iyi kazansın.
Ama bu kazanç turisti yolunacak kaz görme noktasına getirilmesin!
Bir Bayram bizi kendimiz getirir mi bilmem?
Ama Bayram bize göremediğimiz, görmek istemediğimiz net fotoğrafı gösterdi.
Bundan sonrası sağduyulu yöneticilerin ve duyarlı Mardinlilerin insaf ve vicdanına kaldı!
Bayram, turizmi vurdu!
Aklımızı da başımıza getirdi.
