Şu fotoğrafa denk gelmişken,biraz dertleşelim mi?
Gözlerimin şişliğini soranlara böbrek rahatsızlığımdan bahsederdim o zamanlar.Evet bir böbrek sıkıntım vardı ama iş böbreğe varmadan başka merkezlerime uğruyor uyutmuyordu.
Islak yastıklarım,baş ucumda artık silmekten acıyan burnumun peçeteleri,her dalışımda en ufak bir sese uyanıp komşunun sifon saatlerini saydığım ,sürekli kalkıp kapıyı ve cocukları kontrol ettiğim,ailem dışında hiçbir telefona cevap vermediğim,tüm sosyal medya hesaplarımı kapattığım,whatsapp ı sildiğim ve halen yüklemediğim zamanlar..
Kendi kendime”Tuba,dinle..Sadece dinle,sessiz ol,kalbinin örsünü,çekicini aç ne olur?Senin en cok ihtiyacın sensin! Ne olur kendini dinle!”telkinlerinde bulunduğum zamanlar.
Dünyayı gerçek mercekle görmeyi öğrendiğim hem usta hem çırak olduğum,hem tecrübeli hem çaylak olduğum zamanlar.
Gönlüm bu şarkı senden bana gelsin.
Döndüm ruhum,döndüm,geri döndüm.
Bir anka kuşu değilsem de kanatlarımı tamir edecek kadar güçlü bir serçeyim.
Döndüm,burdayım..
Ve…
Teşekkür ederim gönlüm,hiç kirlenmedin…