USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Nezaket, Zarafet, Nezahat

22-01-2021

Demiş büyük üstat. İlk söylendiği günden beri bu sözün doğruluğu ve yanlışlığı tartışılmaktadır. Bana göre coğrafyanın insan üzerinde etkileri kadar, insanın da coğrafya üzerinde etkileri vardır. Coğrafi özellikler insana zenginlik veya fakirlik yaşatabilir, ancak zenginlik ve fakirlik insan kaynağı kapasitesi ile doğrudan bağlantılıdır. Mardin en zengin kadim topraklardan biri olan Mezopotamya’da yer almaktadır. Coğrafyası sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış, birçok devlet veya milletin ele geçirmek istediği bu topraklar insanoğlu için elverişli bir yaşam olanağı sunmuş ve sunmaya devam etmektedir. Coğrafyanın zenginliği aynı zamanda kültür, inanç, örf, adet ve geleneklere sirayet etmiş ve çeşitlilik yaratmıştır. Coğrafyanın zenginliği, ancak insan emeği ve yazılı ve/ya örtük bilgi birikimini birleştirecek uygun bir ortamın olması ile katma değere dönüştürülebilir.

Endüstriyel devrim ile birlikte başlayan ekonomik sistem tek tipleşmeyi dayatarak insan-coğrafya arasındaki etkileşimi azaltmaya çalışmıştır. Tek tipleşme ekonomik ve sosyal hayatın her aşamasında yaşanmaktadır. Günümüzde gelenekler, yaşam tarzı, davranışlar, mimari yapı, giysiler ve teknoloji tekelleşme evresine girmiş durumdadır. Bu kapsamda ülkeler, sivil toplum kuruluşları ve sivil inisiyatifler yerelin özgünlüğünü koruyacak farklı projeler ve politikalar hazırlayarak uygulamaya çalışmaktadır.  Coğrafi İşaretler bu kapsamda oluşturulmuş politikalardan biridir.  

Coğrafi işaretler AB ülkelerinde kırsal kalkınma ve yerel ürünlerin korunmasına yönelik oluşturulmuş politika araçlarından biridir. Coğrafi işaretler, özellikle yerel ürünlerin pazarda daha kaliteli ve katma değerli satılmasını sağlayan bir teşvik aracıdır. Coğrafi işaret ile birlikte ürünün kültürel miras değeri tescillenerek diğer ürünlerden ayrışması ve gelecek nesillere aktarılması sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu işaret; tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işaretidir. Coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 34 üncü maddesine göre;

Coğrafi işaret: Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir. Coğrafi işaretler menşe adı ya da mahreç işareti olarak tescil edilir. Gıda, tarım, maden, el sanatları, sanayi ürünleri coğrafi işaret tesciline konu olabilir.

Menşe adı: Bir ürünün, tüm veya esas nitelikleri belirli bir coğrafi alana ait doğal ve beşeri unsurlardan kaynaklanıyorsa bu durumdaki coğrafi işaretlere “menşe adı” denir. Ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinin tümünün belirlenen coğrafi alanın sınırları içinde gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu çerçevede menşe adı olarak tescil edilen coğrafi işaretlerin kaynaklandıkları yöre ile bağları çok kuvvetlidir. 

Mahreç işareti: Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibarıyla belirli bir coğrafi alan ile özdeşleşmiş olan; üretim, işleme ya da diğer işlemlerinden en az birinin belirlenmiş coğrafi alan içinde gerçekleşmesi gereken ürünlerin konu olduğu coğrafi işaretlere “mahreç işareti” denir. Hammaddesi veya üretim, işleme aşamalarından bir tanesi yörede gerçekleşen bir ürün mahreç işareti olarak tescillendiğinde diğer üretim ve işleme aşamaları kaynaklandığı yöre dışında da gerçekleştirilebilir. Coğrafi işaretli ürünlerle ilgili detaylı bilgiye: https://www.ci.gov.tr ulaşılabilir.

Avrupa Birliği’nde hali hazırda tescillenmiş veya başvuru işlemi gerçekleştirilmiş toplam 3732 adet coğrafi işaret bulunmaktadır. Türkiye’den AB’ye tescil edilmiş 5 adet ürün (Milas Zeytinyağı, Aydın İnciri, Aydın Kestanesi, Malatya Kayısısı, Antep Baklavası) ve tescil başvurusu gerçekleştirilmiş 18 ürün bulunmaktadır. Türkiye’nin AB’de tescil performansı diğer ülkelere kıyasla düşüktür. Örneğin komşumuz Yunanistan’ın 276 adet AB’de tescil edilmiş ürünü bulunmaktadır. Bir ürünün AB’de tescil edilebilmesi için öncelikle Türkiye’de tescil edilmesi gerekmektedir.

Mevcut durumda Türkiye’de 661 tescilli coğrafi işarete sahip ürün bulunmaktadır. Buna ek olarak 691 adet ürün için başvuru gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de en fazla coğrafi işarete sahip iller 40 ürün ile Gaziantep ve 30 ürün ile Şanlıurfa’dır. Mardin ilinin hali hazırda potansiyeline kıyasla çok düşük bir seviyede olmakla birlikte 8 adet coğrafi işareti bulunmaktadır:

Tescilli Coğrafi İşaretli Ürünler

Ürün

Tescil Eden Kurum

Tescil Tipi

Tescil Yılı

Mardin İkbebet

Mardin Valiliği

Mahreç

2009

Mardin Kibe

Mardin Valiliği

Mahreç

2009

Mardin Kaburga Dolması

Mardin Valiliği

Mahreç

2009

Mardin Sembusek

Mardin Valiliği

Mahreç

2009

Mardin İmlebbes

Mardin Valiliği

Mahreç

2009

Mardin Taşı

Mardin Valiliği

Menşe

2011

Mardin Bulguru

Kızıltepe Tic. ve San. Odası

Menşe

2019

Ömerli Karfoki Üzümü

Ömerli Kaymakamlığı

Menşe

2021

Dicle Kalkınma Ajansı’nda çalıştığım sürede coğrafi işaretli ürünlere önem vererek Mardin Valiliği, Mardin Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve TÜBİTAK MAM ile beraber yerel ürünlerin analizini gerçekleştirmek üzere bir proje gerçekleştirmiştik. 2012 yılında gerçekleştirilen proje kapsamında Mardin ilinde yetişen 7 çeşit sofralık üzüm (Atfi, Mazruna, Siyah Kerküş, Kerküş, Zeyti, Verdani, Karfoki), meşe palamudu, bıttım, Antep fıstığı ve Siirt fıstığı çeşitlerinin kimyasal, fiziksel ve duyusal analizleri gerçekleştirilmiş ve bu ürünlerin katma değerli hale gelmesi içi Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında özellikle bıttımın diğer fıstık çeşitlerine kıyasla daha değerli olduğu; üzümlerin gıda değerlerinin ve çekirdeklerinin bağışıklık sistemini güçlendiren tanin oranın yüksek olduğu; yörede yetişen meşe palamudunun E vitamini olarak zengin olduğu ortaya çıkarılmıştır. Proje kapsamında özellikle üzüm sıkıldıktan sonra atılan posa ve üzüm çekirdeklerinden pasta, çörek ve ekmek imal edilmiş degüstatörler tarafından ürün seçimi gerçekleştirilmiştir. Dileyen kurum ve kişiler çalışmayı Dicle Kalkınma Ajansı’ndan temin edebilirler. Ajans’tan ayrıldıktan sonra bu çalışmalar takip edilememiş en son 2017 yılında Mardin’de “Coğrafi İşaretler Sempozyumu” gerçekleştirilmiştir. 2021 Şubat ayında Karfoki üzümünün Ömerli Kaymakamlığı tarafından tescil edilmesi beni bir hayli sevindirmiştir.

Mardin’de Coğrafi işaretli ürünlere yönelik tescil işlemlerinin gerçekleştirilmesi vizyoner kurum ve kurum çalışanlarının olması ile mümkündür. Yakın zamanda Kızıltepe Ticaret Borsası, Midyat Belediyesi ve Midyat kaymakamlığı Coğrafi işaretli ürünlerin potansiyelini görerek aşağıdaki başvuruları gerçekleştirmiştir:

Tescil Başvurusu Gerçekleştirilen Coğrafi İşaretli Ürünler

Ürün

Başvuru Yapan Kurum

Başvuru Tipi

Başvuru Yılı

Derik Halhalı Zeytinyağı

Kızıltepe Ticaret Borsası

Mahreç

2019

Kızıltepe Kırmızı Mercimeği

Kızıltepe Ticaret Borsası

Menşe

2019

Midyat Acuru (Teruzi)

Midyat Belediyesi

Menşe

2019

Midyat Ekmeği (Tannor)

Midyat Belediyesi

Menşe

2019

Midyat İnciri

Midyat Belediyesi

Menşe

2019

Midyat Kavunu

Midyat Belediyesi

Menşe

2019

Midyat Üzümü (Zeynebi)

Midyat Belediyesi

Menşe

2019

Midyat Telkarisi

Midyat Kaymakamlığı

Mahreç

2020

Mardin Kiliçesi 

S. S. İpekyolu Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi

Mahreç

2020

Mardin’in coğrafi işaretli ürün potansiyeli yukarıdaki ürünlerden çok daha fazlasıdır. Hangi ilçeye giderseniz gidin en az 20 adet coğrafi işaret alabilecek nitelikli ürün sayılabilir. Ancak zaman ve kaynak israfı yapılmadan neler yapılması gerektiğine yönelik maddeler aşağıda sıralanmıştır:

Raf ömrü uzun ürünlere odaklanılması: Raf ömrü uzun ürünlere odaklanılması hem ürünün ihracat potansiyelini arttıracak hem de sezonluk dalgalanmaların azalmasına sebebiyet verecektir. Türkiye’de coğrafi işaretli ürün tüketimine yönelik tüketici bilinci AB ülkelerine kıyasla çok düşüktür. Bu nedenle ürünlerin tescil önceliği raf ömrü ile belirlenmelidir. Bu ürünlere örnek verilirse: bıttım veya menengiç sabunu, Süryani şarabı, taş ve bakır işlemeciliği gibi ürün ve el sanatları öncelikli olarak tescil edilebilir. Raf ömrü az olan ve hızlı tüketilmesi gereken tarımsal ürünler veya yöresel yemek tescilleri ikinci plana bırakılabilir.

Üretimi yaygın olan ürünlere odaklanılması: Coğrafi işaretli ürünlerin tescil sebeplerinden biri ürünlerin daha katma değerli satılması ve yerel kalkınmaya katkı sunulmasıdır. Bu nedenle tescil edilecek ürünlerin tedarik problemi olmayan ve daha fazla üreticiye dokunabilecek olanları seçilmelidir. Örneğin üretimi çok yaygın olmayan siyah üzüm pekmezi yerine neredeyse Mardin’in her ilçesinde tercih edilen mezruna üzümü pekmezine odaklanılmalıdır.

- Daha etkili koruma ve denetim mekanizmalarının kurulması ve uygulanması: Coğrafi işaret başvuru aşamasında dosyada denetim mekanizması belirtilmektedir. Coğrafi işaret alındıktan sonra, işletmelerin veya şahısların menşe veya mahreç işaretlerini kullanabilmesi için coğrafi işareti tescil ettiren kurumdan yazılı izin alınması gerekmektedir. Denetim mekanizması coğrafi işaretli ürünün standardında üretilmesini sağlamaktadır. Ancak bugüne kadar karşılaştığım neredeyse tüm örneklerde bu denetimin gerçekleştirilmediğine şahit oldum. Bu nedenle hem coğrafi işaret kullanımını yaygınlaştırmak hem de etkili denetim gerçekleştirmek için kurumlar arasında yönetişim mekanizmaları kurulmalı; izin ve denetimler bu mekanizmalarla gerçekleştirilmelidir. Geçmiş yazılarımda yönetişim sisteminin önemine fazlasıyla değinmiştim.

- Tasarım ve Markalaşma: Ürün tescilleri gerçekleştirildikten sonra bu ürünlerin tasarım ve markalaşma çalışması gerçekleştirilmelidir. Tasarım ve markalaşma süreçlerinde özellikle yurtdışı pazarları akılda tutulmalıdır. Markalaşma; logo tasarımından, paket ve ambalaj tasarımı ve tedarik süreç tasarımlarının tamamını içermelidir. Bu kapsamda, ülkemizde en iyi örneklerden biri olan “taste of Urfa” gösterilebilir. Mardin’de ilk etapta bu markalaşmayı yakalayabilecek ürünler Mardin Bulguru, Midyat Telkarisi ve Mardin Badem Şekeri olacaktır.

- Menşe adına odaklanma: Coğrafi işaret menşe adı veya mahreç işareti olarak alınabilmektedir. Menşe adının alınması durumunda ürün o coğrafyada üretilmek zorundadır, mahreç işareti alındığında ise coğrafi işarette tescil edilen üretim süreci uygulanmak koşuluyla herhangi bir bölgede üretilebilmektedir. Birkaç yıl önce coğrafi işaretli ürün satan bir zincir markette alışveriş yaparken Mardin badem şekerine (imlebbes) denk geldim. Coğrafi işaretli olarak ilimizden bir ürünün bu şekilde satılması çok hoşuma gitti ve hemen satın aldım. Eve gittiğimde ürünün bildiğimiz klasik badem şekeri değil, draje tarzında Kocaeli’nde üretilen bir ürün olduğunu gördüm. Bunun en önemli nedeni coğrafi işaretin mahreç olarak alınmasıdır. Coğrafi işaret Menşe adı olarak alınsaydı bu ürünün Mardin’de üretilme zorunluluğu olacaktır.

- Tarımsal ürün – işlenmiş ürün: Tescil aşamalarından biri olan tarımsal ürün tescilinden hemen sonra işlenmiş ürün tescil sürecine geçilmelidir. Örneğin Mardin badem şekerinden önce Mardin bademi tescil edilseydi; üretici firma bademi Mardin’den almak zorunda kalacaktı. Sonuç olarak bademin üretiminin yaygınlaştırılmasına vesile olacaktı. Klişe olacak ama açıkçası çocukluğumda üretilen badem şekerini şuan piyasa da pek de bulamıyorum. Sadece Zınnar bağlarında 10 çeşitten daha fazla badem üretilmekteydi. Şimdi aldığımız bazı badem şekerinde kullanılan badem ya ithal ya da “kayısı çekirdeği”. Bu nedenle kanaatimce az olsun, değerli olsun ama “Mardinli” bir ürün olarak satılsın.

 

Coğrafyamızın bize sunduğu kaynaklar çok zengin. Bu zenginliği kullanabilmek; kaynaklarını en iyi şekilde kullanacak bilgili, eleştirel kapasitesi ve özgüveni yüksek insan kaynağına ve bu insan kaynağını sevk ve idaresini yapacak yöneticilerle olabilir. Bu nedenle coğrafya, insana bağlı bir kaderdir. Yazımı; çok manidar bulduğum ve çalışmalarımda sürekli karşılaştığım zorlukların bir özeti niteliğindeki Can Yücel’in aşağıdaki şiiri ile bitirmek istiyorum:

 

“En uzak mesafe ne Afrika’dır,
Ne Çin,
Ne Hindistan,
Ne seyyareler
Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan…
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir
Birbirini

Anlamayan…”

Sağlıcakla kalın.