Ortalığın toz-duman olduğu, siyasi dengelerin bozulduğu , yangın yerine dönmüş ülkede büyük bir belirsizlik hakim.
Yarının ne olacağını bilen yok.
Yöneten rahatsız,
Yönetilen rahatsız,
İktidar rahatsız,
Muhalefet rahatsız.
İttifakların biri pamuk ipliğine bağlı, koptu kopacak. Kan tahlili yapıp kan uyuşmasına bakılmadan yapılmış bir nikâh.
Diğer ittifak daireyi genişletip, birlikteliği pekiştirmenin gayretinde. Hedef : Önce mevziyi ele geçirmek.
Tamam da nasıl olacak ?
Kan uyuşmazlığı boşanma getirir mi ?
Daireyi genişletmek çok kolay olacak mı ?
Tüm kanallardaki rahatsızlığı giderip kısmen de olsa normalleşmenin sağlanabilmesi için yangını kimin itfaiyesi söndürecek ?
Büyük bir belirsizliğin hakim olduğu ve Bay Kemal, bu CE HA PE var ya bu CE HA PE saldırılarının, küfür ve hakaretlerin vatandaşta fazla karşılık bulmadığı bu ortamda ; CHP halkın teveccühüne daha yakın gözüküyor. Birçok eksiği ve yanlışına rağmen bir adım önde.
Ammaaa...
Orda da ortalık pek süt-liman değil.
Yarın olası bir erken seçim veya zamanında yapılacak bir seçimde ; CHP'nin rakibi CHP olacak.
Biri birlerini yeme aşamasına gelmiş parti içi çekişmelerin fos birer hareket bile olsa ayrılıklar getirmesi , son gelişmelerle oluşan veya oluşturulan Baykal kamburunun büyük bir rahatsızlığa neden olması, doğru bir strateji olan saha çalışmalarının bazılarının sabote edilmiş gibi kötü yönetilmesi ve en önemlisi ; üye ve örgüt yapılandırılması ile yerel dengeler ve fikir ayrılıklarının gözden kaçırılarak sürdürülen çalışmalar...
Bugüne kadar ihmal edilmiş olan saha çalışmaları ve vatandaşla yakın temas uygulamasını gerçekleştirmek tabii ki doğru olandır. Ancak düşünce doğru, uygulama yanlış.
Çok daha fazla önemsendiği belirtilen Doğu ve Güneydoğu illerinde öncelikli ziyaret edilmesi gerekli kitleler, demokratik kitle örgütleri, uzun yıllar partinin mutfağında ve en tepe görevlerinde bulunmuş kişiler göz ardı edilerek yapılmış saha çalışması, amacına ulaşmamış bir çalışmadır.
Görünen o ki ; yapılan bu stratejik hata ve eksiklikler ; Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına en son getirilmesi gerek Oğuz Kaan Salıcı'nın bu görevde bulunması kaynaklıdır. Bölgelerin eksikliklerini bilmeyen, siyasi dengelerden habersiz olan, bölge koşulları hakkında bilgisi olmayan birinin özellikle Doğu ve Güneydoğu’da seçim stratejisi geliştirmesi kadar aykırı bir şey olamaz.
Bir müddet önce; partinin az oy aldığı bölgeler için ne anlama geldiği bilinmeyen " havza " sistemi diye saçma bir yöntem uygulanacağından söz eden bu arkadaş ; şimdi de yaptığı yeni açıklamada şehir ismi belirterek milletvekili çıkaracaklarını iddia etmekte.
Bölgede mevcut 24 il varken ; diğer illeri yok sayıp , " Diyarbakır, Van ve Muştan milletvekili çıkaracağız " açıklaması çok talihsiz bir açıklama olmuştur.
Bırakın Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısını, yeni atanmış bir ilçe başkanı bile böylesine bir açıklama yapmaz.
Bu olumsuzluklarla birlikte ; adına ne derseniz deyin. İster Güneydoğu sorunu değin, ister Kürt sorunu değin, ister bölge sorunu değin ne derseniz değin , bu soruna bakış açısını açık ve net bir şekilde, karından konuşmadan tavrını koyacak konumda olmamış , kendi iç sorunlarını halledememiş bir CHP'nin ; koşullar çok müsait olsa bile , yarın olası bir seçimde rakibinin yine CHP olacağına kanaat getirdiniz mi bilmem ?...